Kategoriler

    Geçmiş Aramalar

        • T-shirt (Tümü)
        • Gömlek (Tümü)
        • Pantolon (Tümü)
        • Klasik (Tümü)

      Arama Önerileri

        Geçmiş Aramalar

          Tarihi Değiştiren Keşif: Göbeklitepe

          15 Nisan 2020

          Evde kaldığımız bu günlerde, zamanı keyifli hale getirmenin değeri giderek artarken, Göbeklitepe

          hakkında öğreneceğiniz yeni bilgilerle tarih öncesinde keyifli bir yolculuğa ne dersiniz?

          12.000 yıllık geçmişiyle Mısır Piramitleri’ni ve İngiltere’nin en meşhur Stonehenge Anıtı’nı geride

          bırakan Göbeklitepe, dünyanın ilk ve en eski tapınağı olmasıyla biliniyor. İnsanlık tarihini sil baştan

          yazacak 20 tapınağından sadece 6 tanesinin gün yüzüne çıkarılmasıyla da gizemini hala büyük oranda

          koruyor.

          Göbeklitepe'nin ortaya çıkış hikayesi, kendisi

          kadar ilginç bir konuya ev sahipliği yapıyor.

          1983 yılında tarlasını sürerken tesadüfen

          tarihi kalıntılar bulan Mahmut Yıldız’ın, bu

          kalıntıları müzeye götürmesiyle günümüzde

          dizilere konu olacak kadar dikkatleri üzerine

          toplayan Göbeklitepe macerası başlıyor.

          Mahmut Yıldız, tarlasını devlete satmış olsa

          da hala koruyup kolluyor. Bölgenin

          bekçiliğini yapmakla kalmayıp ziyaretçilere

          görecekleri kalıntılar hakkında bilgiler

          vererek gelenlere rehberlik de ediyor.

          Göbeklitepe’yi bu kadar önemli yapan nedir?
          Göbeklitepe’yi bu kadar önemli yapan nedir?

          Göbeklitepe, okul zamanlarında öğrenilen

          göçebe toplulukların tarımı keşfetmesiyle

          yerleşik hayata geçtiği bilgisini tekrar

          sorgulatıyor. Göbeklitepe’nin inşa edildiği

          Neolitik dönemde insanlar, avcılık ve toplayıcılık

          yaparak küçük gruplar halinde yaşamını

          sürdürüyordu.

          Tören alanlarında, insan olarak stilize edildiği

          düşünülen 3 ile 6 metre arasındaki T sütunlar

          gibi ağır taşların el arabaları ve yük hayvanları

          olmadan taşınması, insanların kalabalık bir

          şekilde bir arada olduğu ihtimalini

          güçlendiriyor. Diğer bir ifadeyle, kavimlerin

          dini mabetlere yakın olma isteği yerleşik

          hayat ve tarımı ortaya çıkarıyor.

          Sütunların ve mağara duvarlarının üzerine

          işlenmiş akrep, tilki, yılan, boğa, yaban ördeği

          ve aslan gibi hayvan figürlerinin tamamının o

          coğrafyada yaşadığına dair kanıt bulamayan

          arkeologlar, bu figürleri tapınağı ziyaret eden

          farklı kabilelerin sembolleri olarak

          nitelendiriyor. Aynı zamanda, bölgede yapılan

          araştırmalar sonucu buğdayın atasının ilk

          olarak Göbeklitepe eteklerinde yetiştiği de

          ortaya çıkarılıyor.

          Bu gelişmeler sonucunda Göbeklitepe, 2011 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne, 2018

          yılında da UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne alınıyor.

          Peki Mezopotamya topraklarının en büyük ve gizemli bu mirasını, Pierre Cardin ile yeniden

          keşfetmeye ne dersiniz? Yeni sezon koleksiyonumuz için takipte kalın!